14 Şubat 2009 Cumartesi

Yüzyıllık Yalnızlık

*Kitabı anlatıyorum
Yüzyıllık yalnızlık Macondo'ya göç eden Jose Arcadio Buendia ve karısı Ursula Iguaran'nın 4 nesil sürecek soyunu anlatan bir başyapıttır. Kelimelerini birleştirerek bir büyük sihir dünyası oluşturmuş, gerçek olmayan bir kurguyu sanki dün yaşanmışçasına rahatlıkla anlatan Gabriel Garcia Marquez 1982 yılında Nobel edebiyat ödülü'nü hakederek kucaklamıştır.


Kitap dönüp dönüp bakacağınız bir soyağacıyla başlar. Hikaye ilerledikçe kafanızdaki nesiller yerli yerine oturur ve tüm olayların içinde buluverirsiniz kendinizi. İlk olarak tanık olduğum en sağlam karaktere sahip Ursula'yı gözümde canlandırmakla başladım işe. Sonrasında kızı, mavi ölüm ile konuşabilen Amaranta'yı... Toprak yiyen Rebecca şekillenirken masumluktan uzak, bencilliğe yakın kemikli bir yüz oluştu zihnimde. Tam 4 nesil bir sürü Arcadio ve Aureliano peydahlanır, bunların çoğu delidir yahut normal değildir. Hepsi tek tek incelenir ve tane tane bilgiler verilir hayatları hakkında. İşte bu noktalarda kafa karışıklığı had safhaya ulaşır...


Kitap gerçek ile fantastik yaşam arasındaki sınırı öyle şahane bir biçimde korumuştur ki; ne sahiciliğini ne de fantezisini kaybetmeden, okuyucuya muhteşem vakit geçirterek sahip olduğu büyük ödüle iki elle sarılmıştır. Kitabın içeriğinde geçen Türk mahallesi, Uçan halı, lamba cini, dansöz gibi kültür materyalleri Marquez'in çok yönlü bir araştırmacı olduğunu kanıtlar. Bunun yanında hayal dünyasında cinselliği adaletli bir biçimde serpiştirmiş olması, sayfalardan taşan bir sürü karakterin oluşumunu doğumundan itibaren ölümüyle bizlere anlatmış ve arada asla soru işareti bırakmadan sonlandırmış yazar. Bu cidden çok zor bir iş. Her karakter ölümü tatmıştır ve bunları nedenleriyle bize sunmuştur Marquez. İşte bu sebeple okuması yavaş ve zevkini doyasıya çıkartılması gereken bir eser Cien Anos de Soledad.


Kitabı okuyacaksanız, yıllarca durmadan yağan yağmur, Macondo'yu saran uykusuzluk hastalığı, buna bağlı olarak unutkanlığın son raddeye gelerek görünen herşeyin üzerine yazılmış isimleri ve kullanma talimatları, Jose Arcadio'nun fotoğraf makinesi bağımlılığı ve Tanrı'nın resmini çekerek Tanrı'yı kanıtlama arzusu, Albay Aureliano'nun bir şekilde ölümden hep yırtmış olması, Güzel Remedios uğruna ölümlerin anlatımına bayılacaksınız arkadaşlar.


Keyifli okumalar.

1 yorum:

pharaoh dedi ki...

inanılmaz bir eser.. cook keyifli :)