24 Kasım 2011 Perşembe

İlahi Hayrünissa

Şu günlerde en önemli olaylardan biri Cumhurbaşkanı'nın Kraliçeyi ziyareti kuşkusuz. Arada unutmayayım açıp bakayım diyerek kayıtlarıma geçirmeye kara verdim durumu. Bunun için 2 adet fotoğraf yetecektir bana.

Fotoğraftaki iki çift arasındaki sonsuz farkı bulunuz.



Acemi bir ev kadınının evde sarmaya çalıştığı yaprak sarmasına benzeyen bir kadın görmekteyim ben.. Fotoğrafa baktığımda bunu görüyorum. Hımm!sonrasında yaşını başını almış bir nine görüyorum.. zarif bir nine bu ama.. Saçları gibi ak pak bir elbise giymiş, yakıştırmış eldivenlerini, çantasını. Hımm! sonra iki adam görüyorum. Birisi badem bıyıklı diğeri mezara doğru hafif eğilmiş sanki.. Dük bu adam ayrıca.. Bilmem ne dükü. Bir de yaprak sarması görüyorum, gülen bir sarma.

2.Fotoğrafımızda gördüğümüzü anlatalım bir de;


Bir kadın olarak başka bir kadının bu hale koyulması beni çok rencide etti. Cumhurbaşkanının karısı olan bir kadın özellikle.. Fotoğrafa dikkat edersek ayakkabılar ayrı bir facia, etek apayrı bir facia. Ceket'in yaka kısmına değinmiyorum bile. Baştaki kimine göre türban* kimine göre bez parçası rezillik. Ak saçlı kraliçenin ve A. Gül'ün bakışları ayrı bir utanç. Daha ne denebilir ki?

Zarafet bir kadın için çok önemli olmalıdır. Kaba tabir edilesi o ayakkabılar yerine daha narin, az topuklu bir pabuç, o keçe gibi olan ceket yerine fularla kapatmaya müsait bir V yaka ceket, o akıl alamaz etek yerine daha dökümlü kişiye hareket katacak pileli bir etek giyilemez miydi? Elbette giyilirdi. Zarafet timsali olarak bu şekil bir bedene bu yakışırdı diyebiliyorum :p


*Telep üzerine türban kelimesi eklenmiştir.

22 Kasım 2011 Salı

Sosyallik makamı

-Dibine kadar dizi izliyorum artık.

Çok mu sert oldu nedir? Hani böyle yerli dizi izleyen insanları küçümseyen bir kitle var ya hani, hah onlar geldi aklıma da yazayım dedim. Neler izlemiyorum ki bu kış günlerinde. Öyle bir geçer zaman ki mi desem, Kuzey Güney mi desem, Bizim Yengekolik oldum mu desem ve diyorum işte... Bölüm kaçırmıyorum İffet desen var, Muhteşem Yüzyıl desen o da var. Hepsi bünyemde kendilerine yer açıp oturdular. Behzat Ç. Amirim başı çekerken ardından Tek Başımıza ardına yapışmış gibi gözüküyor. Sosyallik böyle bir olay işte.. Hem bunları yap hem haftada 2-3 gün bowling oyna, haftasonlarını da dahil ettik mi al sana hayat. Kısaca pijama, terlik (artık yerini ev botuna bıraktı) bowling topu, kitap, dergi...


Sözlük (#eksisozlugedokunma) ve Tweeter derken ben blogumu cidden unutuyorum.. Aslında yazılacak çok fazla kitap ve film var da işte.. Pek umurumda değil bu aralar buralar..

Kendimi dizilerimden, sözlüğümden ve tweetlerimden ayırmayı başarabilirsem size bu süre zarfında okuduğum sürüyle kitabı anlatmayı da düşünüyorum tabi.. Bugün Salı mı la? Ahaha Soner - Aylin aşkına 4 saat kalmış. Negzel.