8 Eylül 2007 Cumartesi

Ölüm Tehtidi Olarak Bakınız; Klima

Bir insan klima sebebi ile ölebilir mi?

Ölebilir.

Kafasına klima düşer ve ölür. Fakat bu çok basit bir yöntem. Ben birini klima yöntemiyle öldürmek istesem bir arabaya oturtup bir güzel bağlarım. Açarım klimayı sonuna kadar. Üfür üfür... Bir süre sonra bu kişinin yavaştan kolları , burnu, dudakları uyuşmaya başlar. Bacakları kilitlenir. Soğuktan gözleri akmaya başlar. Başının üstü buz tutar... Yavaş ve acı içinde ölüme bir örnektir bu. Bana kurulan komploya o kadar çok benziyor ki bu anlattıklarım. Ağustos sıcağında dahi işyeri servisine mont ile binen ve ona sımsıkı sarılan benden başkası asla değil. Bunun yanı sıra montun kollarıyla burnunu ısıtmaya çalışan da benim. Bu süreç hala sürmekte. Maalesef henüz ölmedim ama çok yakında.

Klimaya ihtiyaç duymayan bir insan evladıyım. Hırka giymek için havanın soğuk olmasına gerek yok benim için. Yahut "haydi! yaz geldi kaldıralım yorganları" gibi bir durum da söz konusu değil. Tüm yaz yorganıma sarınıp mışıl mışıl uyudum. Çorap giydim. Bot giydim. Resimde de görüldüğü gibi sahile dahi uzun kollu tişörtle gittim. Çünkü sıcak güzeldir. Keşke bu yazımı 65 yaşındaki ateşli servis şoförüm de okuyabilseydi. Gün içerisindeki ofis klimalarının 10 derecede olması da bir asabiyet sebebi kendimce. Sağlık yönünden bakıldığında klima insanın su içme isteğini sıfıra indiren bir şeytandır! Bel, sırt, boyun kireçlenmesi gibi fiziki tahribat yaratan bir bombadır. Ben bu etkilerin hepsiyle cebelleşirken hala üşümekteyim ve... Bir yerlerden serinlik mi geliyor ne?
Bugüne dair sinirlenecek bir çok konu buldum kendime.
Mesela;
1- Ipod'umun içindeki bütün şarkılar silindi. 740 adet şarkıyı tekrar yüklemeye çalıştım fakat 641. şarkıya geldiğimde evden çıkıp işe gelmek zorunda kaldım. Ipod içindeki şarkı sayısı an itibari ile sıfır!
2- Haftasonu mesai yapmayacağım. 2,5 gün tatilim var misler gibi. Kankam Fth tatile çıkıyor. Benim de başka arkadaşım yok zaten. Evde oturucam sanırsam.
3- Kafam çok karmaşık. Kafam karmaşık olduğu için uyuyamıyorum. Uyuyamadığım için işyerinde uykum geliyor. Kızıyorum kendime. Kendime kızdıkça olmayan iştahım tam geliyorum derken beni terk-i diyar eyliyor.
4- Bir adet bencil gördüm gün içerisinde. Erkekler neden böyle diye yine sinirlendim. Bu zamanda gerçekten ne istediğini bilen birilerini bulmak çok zor. Çevremdeki çoğu insan kısa günün kârı peşinde..Hoş olmuyor yani...
5- Mehmet Ali Birand'ın Çankaya'daki resepsiyonu şen şakrak, güle oynaya hatta utanmasa zil takarak sunmasına uyuz oldum. Evet! En çok buna sinirlendim. Ne önemli bir durum. Vay benim Kanal Deeee'm bin kere cumhurreisin elini sıkan türbanlıyı gösterdin. Soktun gözümüze biz de güldük haberin olsun.
6- Bir şeylerin değerinin çok sonra anlaşılmasına da çok sinirlendim bugün. Hayır! yani oradan bakınca aptal gibi mi gözüküyorum?
İşteeee! Görüyorsun değil mi stresli bir mesleğim yok fakat bol stresli bir bünyem var. Çekemiyorum artık kendimi yemin ediyorum.

11 yorum:

BigadicMania dedi ki...

:) Bende soğuk havayı hatta rüzgarı sevmem. Hadası pencere açık olduğunda uyuyamam :) Ama sen biraz daha aşmışsın sanırım ;) Klimalar konusunda haklısın. Özellikle otobüzler fena yapıyo ben kapatsam yanımdaki arkamdaki birisi muttlaka havalandırmayı açıveriyo millet yanıyo ben donuyorum sonra şekilden şekile giriyoruz :)

senem dedi ki...

klima konusunda kesinlikle sana katılıyorum.bende klima-zedelerdenim.izmir'in 1500 derece sıcağında hasta olmayı başaran nadir insanlardan biriyim.bu mendebur nezleyi başıma saran da tabii ki 1 adet klima!klimalardan nefret ediyorum.bu arada sinir olduğun konuların 5 nolu maddesine katılıyorum.tabii ki birand bu haberi güle oynaya verir.çünkü bu sonuç bazı medya patronlarının(aslında medya patronu demeliyim.malum,adam piyasada dergi,gazete,tv bırakmadı!) işine yaradı.cepleri biraz daha dolacak.birand gibi çalışanlarda yalakalığı had safhaya çıkaracak.

Phateeh dedi ki...

ben de yazılanlara katılmakla beraber 2 kelam edicem izin verirseniz :) ; klimadan da, otobüste giderken aniden açılan klima sonrası insanların ellerinin direkt yukarı kalkmasından da, yanımda oturan potansiyel varlığın havalandırmanın ızgarasını benim tarafıma çevirmesinden de, sivil araca binen 3. şahıs kişilerin "ayy ! klima yok mu ?" demesinden de hiç hazetmem, nefret ederim ve etmeye de devam edicem.
artı olarak Melinda'cım yazının sonlarına binaen tüm bunların bir süreç olduğu gerçeğini düşünmek ister öyle de vedalaşırım yorum penceresinden.. Teşekkürler, Kankan Fth ;)..

Burcu SezeR dedi ki...

Ben de diyorum ki "klimayla savaş derneği" kuralım. Olmadı havalandırma deliklerine poşet gerelim. Yada otobüsün arkasından sırf rahatsızlık vermek açısından "şofööööeeer biieeyy klimayı gapatabilceeniz miiiee" diye bağıralım. Yapalım cidden. Bu milletin çoğunun bu gidişle fizik tedaviye ihtiyacı olacak. Olmadı 50 yaşında kaskatı vaziyette tüm vücudumuzu sağa yada sola çevirmemiz gerekecek.

Bu arada kankam fth sürece kafam girsin evladım :) mucuk.

canelcin dedi ki...

Otobüslerde klima açılınca olan kolların havaya kalkması olayına çok gülüyorum ya. Aynı Ayvalık'daki gezi teknelerinde "haydi eller havayaaaa, hobaaa" diyerek insanlara yaptırılan şaklabanlıklara benziyor :D

Bu arada fotoğrafa odaklanmış gibi olmayayım da hep sıkı giyinirim demişsin ama etek de giymişsin, seni kınıyorum ehehe :D

Burcu SezeR dedi ki...

:) Can e sahile yüzmeye giderken de böyle icab ediyor arkadaşım :))

canelcin dedi ki...

Tamam işte, otobüslerdeki 'eller havaya' tadını engellemeyelim, tatile gidemiyoruz bununla idare edelim bari :) Klimaya hayır demeyelim, her işte bir hayır vardır :)

Burcu SezeR dedi ki...

Hahahah....Sakat kalacağız Can...Neresi hayırlı yahu:)

canelcin dedi ki...

Nasıl hayırlı olabileceği hakkında birşeyler yazacakken ilham geldi ve yeni, çöpe atılası bloğumda "klimadan korunma ve faydalanma projelerimi" yazdım. Reklam oldu galiba ama kusura bakmazsın umarım :)

canelcin dedi ki...

Bu arada yukarıda yazdığın "sahile yüzmeye giderken" kısmını, eller havaya olayı ile bağdaştırma gibi bir anlayış kıtlığı göstermişim ya :) Bunu yüzüme vurmamışsın, sağol :)

Küçük fotoğrafda plaja gidiş kıyafeti değil de gayet şık bir elbise ve çanta ile podyumda yürüyor gibi görünüyorsun ama :D

Not: Soldaki ağacın budanmaya ihtiyacı var söylemezsem çatlarım :)

Burcu SezeR dedi ki...

Ne demek efendim istediğiniz alıntıyı kişi, yer, zaman bildirerek yapabilirsiniz. hiç bir hakkını saklamadım :DD

İlhamın ne zaman nerde gelecei belli olmaz..
:)
Sahile gittim valla.. Hiç bir podyumla alakam yoktu:) Zaten beni podyuma çıkaracak adam da yoktur :D

eheh