6 Eylül 2007 Perşembe

Brides [Filmi Anlatıyorum Dikkat Et]

2004 Yunanistan yapımı bir filmle başladım güne. 1922 yılında Yunanistan, Rusya gibi ülkelerden toplanmış , mektup karşılığında Amerika'ya ısmarlanan gelinler. İzmir'den bindikleri gemi onları çok uzak, bilinmeyen bir ülkeye, bilinmeyen yataklara götürüyor. Tam 700 kadın... Korku filmi gibi değil mi? Kadın ticareti o zamanlarda da varmış hem de çok çileli bir biçimde. Haftalarca bir gemi ile Amerika git git bitmez gerçekten. Filmin sitesine bakarsanız eğer benim gibi filmi cd'cilerde aramaya başlayabilirsiniz.



Şimdi kendinizi o yıllarda savaş zamanı Trakya'da yoksul, kendi halinde yaşayan bir kız olarak düşünün. Aile büyükleriniz biraz para için sizi göçmen bürolarında bu hayırlı iş adına kurulmuş ajanslardan birine bırakıyor. Amerika'da yaşayan , para sıkıntısı olmayan, sadece bir resimden ibaret olan adamlara götürüp onların karısı yapmak için.



Filmde gördüğüm en önemli şey vatan, toprak ve doğup, yaşanılan yere bir daha hiç geri dönemeyecek olmanın acısı. Aşk ise olmayan ama yeğane umut. Niki Douka'da [Victoria Haralabidou oynuyor bu rolü] bu kızlardan biri. Aylar evvel mektup gelini olarak Amerika'ya gitmiş fakat kocasını mutlu edemeyerek evine geri dönen kız kardeşinin yerine aile şerefini kurtarmak maksadıyla yollara düşmüş, hırslı, dürüst bir kız. Kader ona hiç aramadığı aşkı gelin gemisinde yaşatıyor. Damian Lewis'in canlandırdığı Norman Harris İzmir'de bir fotoğrafçıdır. Ve artık savaş anında çektiği "önemsiz" fotoğrafları gazete tarafından kabul eilmeyince ülkesine geri dönme kararı alır. Bu yolla Niki ile tanışır ve olaylar gelişmez.... Çünkü film mutlu sonla bitmiyor..Ehahaaahhha... [Şak! diye söylerim sonunu, acımam]. Fakat aşk öyle bir şeymiş ki bir gecede Niki'nin saçlarını beyazlatıyor [Bende böyle bir yan etki gözükmedi]. Aile şerefi öyle bir şey ki; Norman'la kaçma fırsatını sırf bu yüzden teptiriyor hanımkızımıza. Niki ayrıca filmde 25 yaşında olduğunu söylemiştir. Ben inanmadım. Karta kaçmış. Vesselam konu gemide ajans sahibi pezevenk bir Gürcü [Aman diyim kimse üstüne alınmasın filmde öyle] rus hatunları gemideki mühendislere peşkeş çekmekte. Ve Niki ile Norman bu duruma karşı cephe almaktadır. Nihayetinde bir halt yapamazlar. Norman 700 gelinin teker teker fotoğrafını çeker. Sonra onları ne yapar ben anlayamadım. Gemi Amerika'ya geldiğinde gelinler tek tek kocalarına gider. Niki'de beyaz saçlarını asla boyamadan bir hayat sürer.


Hepsi bu. Ben filmi izlerken Yaprak Dökümü başlamıştı. Ancak bu kadarını anlayabildim. Şimdi de bunu zaten can sıkıntısından ve işyerinde uyumayayım diye yazıyorum. Başka hiç bir sebebi yok.

2 yorum:

BigadicMania dedi ki...

Hehehe yazının kapanışını güzel yapmışsın :P

Burcu SezeR dedi ki...

Uyumamak için takla bile atarım :D