27 Ağustos 2007 Pazartesi

Asanın Araladığı Yalnızlığım

Teoride iyi fakat uygulamada berbat olan bir gün geçirdim. Çektiğim "of" ları üst üste koydum. Kocaman bir kule diktim. Erkeklerden vazgeçerek kadınları anlamaya çabaladım. Kıskançlığı kalıba dökmeyi...Büyük popoları gözümün önüne getirdim...Sonra küçük popoma baktım... Bir çok sayı aldım cebime doldurdum. Yüzüme kaç damla değdiğini saydım... Bir tost bir ayran bir poğoça, biraz cips bir adet ton balığı ve sonra yine ayran içtim. Kaç kalori aldığımı hesapladım. Gün içerisinde ağzımdan kaç kelime çıktığını tahmin etmeye çabaladım... Yalnızdım... Kalabalıktı her yan... Dalmıştım bilgisayarımın ekranına... Saçmalıyordum... O çıkageldi... Tam da aklımdan geçerken saniyeler önce... 10 saniye yalnızlığımı böldü asasıyla... Uzattı elini...Sıktı elimi... Torbasını açtı Noel baba gibi... bir şey çıkarttı... Uzattı... Sonrasında öyle mutlu oldum ki... Ona ne dediğimi bile hatırlayamayacak kadar travmam sonucunda... "Hayata isyanımı" kutlamak için olduğunu anladım... Paylaştığımız şey yüceydi bana göre... Bir şey daha var artık ikimize ait...


En son ne zaman hediye aldığımı unuttuğumu farkettim... Şu anda... Ve teşekkür edip etmediğimi de unuttum... Teşekkür ederim....



Ps: Bu satırlar Mark Knopfler transında yazılmıştır.

Hiç yorum yok: