7 Temmuz 2011 Perşembe

Sırça Köşk



Sabahattin Ali denilince aklımıza ilk Kürk Mantolu Madonna, İçimizdeki Şeytan veya Kuyucaklı Yusuf gelir. Eşsiz kitapların yazarıdır. Ölümü erkendir. Düşünürüm bazı bazı, yaşatsaydılar biraz daha fazla acaba neler neler yazacaktı diye.

Sırça Köşk; 13 hikayeden ve 4 masaldan oluşan bir kitap. Ayrıca yasaklı bir kitap. Masalların yasaklandığı bir ülkede böylesi dut reçeli tadında hikayeler masallar anlatan insanların var olduğunu bilmek ve çoğalmalarını dilemek gerek.

Kitaba ismini veren Sırça Köşk masalı, 3 tembel, işe yaramaz adamın gül gibi geçinip giden bir yerleşim yerine giderek sırça bir köşk yapılması gerektiğini, her şehrin bir köşke ihtiyacı olduğunu söylemesiyle başlar. Bu fikre yabancı olan ahaliyi bir meraktır alır. En sonunda diğer şehirlerden eksik kalmamak için kolları sıvarlar. Köşk tamamlandıktan sonra şehrin yönetimini ellerine alan bu 3 kişi halkı kullanmaya başlar. Ellerindeki yiyecekleri alırlar, onları hizmetlerinde kullanırlar. Sömürürler ve en nihayetinde halkın elinde avucunda birşey kalmaz. Halk tepkilidir. Bu tepkiye karşı kendini şehrin kralı ilan eden dolandırıcı halkın karşısına çıkarak şunları söyler;

"Biz sizin şanınız, şerefiniz için çalışıyoruz, sizin iyiliğinizden başka bir şey düşünmüyoruz. Bakın, bugün getirip bıraktığınız koyunların bile hepsini yemedik, boğazımızdan kestik, bir kısmını size geri vereceğiz. Bütün koyunların kelleleri halka dağıtılsın."


Halka dağıtılan kellelerin içinde beyin yoktur, dil yoktur, gözler hiç yoktur. Bunun üzerine biri çıkar ve "Böyle başın da bana lüzumu yokur" der ve kelleyi sırça köşke fırlatır. Halk herşeyden güçlü olduğunu düşündüğü köşkün bir kelleyle böylesi bir yara aldığını görüp şaşırır ve ellerindeki kelleleri köşke fırlatarak köşkü yıkarlar.



Sabahattin Ali'nin masalın sonunda bir de nasihati vardır insanlığa.


"Sakın tepenize bir sırça köşk kurmayınız. Ama günün birinde nasılsa böyle bir sırça köşk kurulursa, onun yıkılmaz, devrilmez bir şey olduğunu sanmayın. En heybetlisini tuzla buz etmek için üç beş kelle fırlatmak yeter."

Sabahattin Ali'yi okuyun okutun.

Hiç yorum yok: