30 Eylül 2010 Perşembe

The Flintstones

50 yıldır neredeyse her çocuğun ilgisini çekmeyi başarmış bir yapım Taş Devri. Yani The Flintstones. Zamanın en renkli çizgi filmi olduğu su götürmez bir gerçek.  Çocukların hayal gücünü geliştirmesinin yanında çocuklarla birlikte izleyen ebeveynleri de sıkmayan yapım 1960 yılından beri ekranlarda.

Değişmeyen kıyafetleri, saç şekillleri ile akıllarda soru işareti bırakmışsa da günlük hayatımızda kullandığımız makinelerin yerlerinde hayvanların olması ise çizgi filmin hayranlarından olmamın en belirgin sebebidir.

Amerikan aile hayatını küçük yaştan itibaren evimize sokan yapımcılar, yarattıkları iki aileyi komşuluk bağları ile bağlamış ve gelecek günlerde dünürlük rolünü de buna eklemişlerdir. Bu da çizgi filmin devamlılığını getirmiştir. Fred Çakmaktaş'ın şaşkın huysuzluğu, kendini bilmez halleri, her daim akıllı geçinmesi ve maçoluğunun yanında Wilma'nın eşine bağlılığı ve Betty ile olan kopmaz bağı, Barney'in Fred tarafından aşağılanması ve her defasında haklı çıkması buna rağmen asla darılmaması, nispet yapmaması şimdiki Türk yapımı sitcomlar ile birebir düzeyde.  

Okul sonrası ve haftasonları sabırsızlıkla beklediğim Taş Devri'ni 50 yıldır bekleyen bir çok çocuktan sadece biriyim.

Hiç yorum yok: