4 Aralık 2008 Perşembe

"Sen yaz ben imzalarım"

"Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan’ın çeşitli zamanlarda ziyaret ettikleri Anıtkabir’de, özel deftere önceden başkalarınca yazılan yazılara imza atıyor. Her yazının karakteri farklı. Erdoğan’ın YAŞ’ın kış dönemi çalışmaları nedeniyle 2 Aralık günü gittiği Anıtkabir’de, özel deftere yazılan yazı ise, ‘’Bir Hat sanatçısı’’ tarafından kaleme alındı."

Haberin tamamı

Ben şahsım adına çok üzüldüm bu duruma... Utandım. Belli ki konu kişiler zorunluluktan Anıtkabir'e gidiyorlarmış. Gösteriş olsun diye defterin önüne geçip yazar gibi yapıyorlamış. Düşününce insan durumun normalliğini kavrıyor aslında. Neden zamanlarını ereklerini doğru bulmadıkları ve her daim ilkelerini yıkmak istedikleri birisi için yazı yazsın ki? Zaman harcasın ki? Bunların her biri rol ve biz bunu zaten biliyoruz fakat bunu kendimize sesli biçimde itiraf edemiyoruz. Bu haber üzerine asla utanma veya herhangi bir özür beklemiyorum kendilerinden, ahmaklık olur. Fakat bol bol bahane duyacağız bu konuda... Hazırlıklı olun.

5 yorum:

içimden geldiği gibi ~~~ dedi ki...

aslında hiç şaşırmadım...paylaşım için sağol..

Vladimir dedi ki...

sahtekarlık bir çok insan için hayat tarzı olmuş. "Mış" gibi yapmak, başkasının el yazısının altına imza atmak, utanma duygusundan ırak insanlar için önemsiz kalmış teferruattan ibaret sanırım.

mehmet dedi ki...

Yuh ya, insan bu kadar mı düşer. Kendileri yazamıyormuymuş acep?

Yazık

ellyf dedi ki...

Sadece bilgi: bunun düşmekle kalkmakla alakası yoktur arkadaşlar, vakitsizlikle alakası vardır. Siyasilerin metinlerini de danışmanları kaleme alır, nutuk çekme kısmını siyasi kişiliğe bırakır. Bu tüm dünyada tüm siyasiler için böyledir zira sürekli oradan oraya koşturan bu kimseler için kağıda kimin yazdığı değil, içeriğini onaylayabileceği bir metin yazılmış olması yeterlidir.

kelebek dedi ki...

sadece yazılanlar olsa iyi. konuşmalar, ulusa seslenişler vs hep başkalarının elinden çıkar.