7 Şubat 2008 Perşembe

Bak Sen Lost'a !!

Haber Türk'te çıkan çok güzel bir röportaj bir çok lost tutkununa nefesini tutturmuştur.
Yani bana :)

Yapımcıları carlton cuse ve damon lindelof ile yapılan bir röportaj.
Lost'u çekmek için neden Hawaii'yi seçtiniz?
CC: Dizinin ortamı en az karakterler kadar önemliydi. Birçok seçeneği gözden geçirdikten sonra Hawaii en iyi seçenek gibi gözüktü. Muhteşem güzellikte bir yer ve diziyi çekebilmemiz için lojistik gereklilikleri yerine getirilebilecek kadar da yakın.
Diziyi fantastik katagorisine sokmadan dram olarak devam ettirmek ince bir iş. Bunu nasıl beceriyorsunuz?
DL: Çok çok dikkat ederek.
Dizinin nasıl sona ereceğini biliyor musunuz? Bu son en baştan beri planlanan konsepte uyuyor mu?
DL: Biz finali hep biliyorduk, sadece o noktaya gelene kadar ne kadar zaman geçmesi gerektiğinden emin değildik. Hikayenin akışına göre sonu çok uygun.
Kalan 48 bölümü sonunun nereye gittiğini bilerek çekmek çok heycanlı. Gizemli jacob'ı kimin oynayacağını biliyor musunuz? Bir de locke'un jacob'la karşılaştığı sahneden önce jacob'un görünüğü bir sahne oldu mu hiç?
CC: Evet, john'un nasıl görüneceğini biliyoruz. Yanıtımdaki 'görünmek' sözcüğüne dikkat edin! Hayır, locke'la karşılaşmasından önce jacob'u hiç görmediniz. Bazı karakterler için locke, rousseau, hume gibi isimleri seçmenizin bir anlamı var mı?
DL: Evet hepsi de Carlton'un bowling takımından arkadaşlarının adları. Ha, bir de fikirlerini çalıp dizide kullandığımız dünyaca ünlü felsefecilerinin isimleri.
4,8,15,16,23,42... Bu numaraların ne anlama geldiğini bir gün öğrenebilecek miyiz?
CC: 16 ve 23'ün anlamlarını açıklayabiliriz. Ama 4,8 ve 4'yi açıklama konusunda büyük bir ikilem yaşıyoruz.
Kadın karakterler kendi başlarına bir bütün görünüyor ve inandırıcı olmak için erkek karakterlere ihtiyaçları yok. İlk baştan beri böyle bir şey mi planladınız yoksa dizi ilerledikçe mi böyle gelişti?
DL: Tamamen planlı. Carlton ve ben bunu böyle yapmasaydık eşlerimiz bize çok kızardı. Şaka bir yana, harika kadın oyuncularla çalışıyoruz. Bireysellik ve güçlü olmak oyuncu seçmelerinde aradığımız özellikler. Elizabeth Mitchell'ın juliet seçmeleri için geldiği andan itibaren diziyi sallayacağını anlamıştık. Bu karakterin gelişimini takip etmek bile 3'üncü sezonu tekrar izlemek için iyi bir neden olabilir.
Adanın sırrı, adadaki herkesin orada olabilmek için bir bedel ödemesi gerektiği mi?
CC: Evet, bu bedelin ücreti de 3 dolar 95 sent. Şaka bir yana, dizi tamamen bedel ödeme üzerine. Bu adadaki tüm karakterler geçmişteki hatalarıyla yüzleşiyor ve duygusal yapılarını oluşturan öze dönüyorlar.
Üçüncü sezonun sonundaki tabutta daha önce gördüğümüz biri mi var?
CC: Evet
Üçüncü sezonu çekerken en çok nerede zorlandınız?
CC: Sualtı izleme istasyonu sahnelerinde. Gerçek bir su tankı ve yepyeni bir set inşa ettik. Bir sürü de özel efekt.
Bu projede kaç kişi çalışıyor? ilk başladığınızda da bu kadar mıydınız sonra çoğaldınız mı?
CC: Lost için yaklaşık 500 kişi çalışıyor. Ekipte önemli miktarda değişme oldu. 400 kişi Hawaii'de, 100 kişide La'de çalışıyor. Burada, La'de yazıyoruz, düzeltiyoruz, oyuncu seçiyoruz ve tüm montajı gerçekleştiriyoruz. Çekimlerin ise tamamı Hawaii'de yapılıyor.
Üçüncü sezon birçok soruya yanıt verdiğine ve bir yandan da yeni sorular sorduğuna göre, dördüncü sezondan ne beklemeliyiz?
DL: Sorulara cevap vermesini ve yeni sorular sormasını... Dördüncü sezon birçok açıdan yepyeni bir dizi olacak. Yaptığımız iş bizi çok heycanlandırıyor ve her bölümde sezon finali kadar sürpriz olacak.dizinin hakkında fikir tartışması yapan birçok hayranı var, hiç bu fikirleri kullandınız mı?
CC: Evet. Sizin de bir fikriniz var mı?
Niki ve Paolo, diziyi izleyeler hoşlanmadığı için mi öldüler yoksa onlardan o şekilde kurtulmak müthiş derecede 'cool' olduğu için mi ölürdünüz? (nikki ve paolo, hikayelerini sonradan öğrendiğimiz bir çiftti. Bir takım entrikalar sonucu beş saat süresince felç eden bir örümcekle birbirlerini zehirlemişler ve arkadasları tarafından ölü sanılarak gömülmüşlerdi)
CC: Her ikisi de!
Niçin Paulo ve Nikki karakterlerini yarattınız? Neden öldüler?
CC: İnsanlar kumsalda takılan öteki karakterleri sormaya başladılar. Onları tanıyacak mıyız falan diye. Biz de kalabalığın arasından Nikki ve Paulo'yu çıkardık. Ama biz bunu yapar yapmaz izleyiciler sinirlendi. Ana karakterlerin zamanından çalmakla suçlandık.biz de izleyenler ne derse o olur diyip ikisinide diri diri gömdük.
Bu sezonda 'flashforward'lar (ileri zamana gidiş) çok olacak mı yoksa kimin hayatta kalacağı ile ilgili fazla ipucu vereceği için kaçınacak mısnız?
CC: Dördüncü sezonda da flash-forward'lar olacak ama bu sahnelerin dizinin sonunu gösterdiğini düşünmek yanlış olur.
Michael bu sezon geri dönüyorsa, fiziksel bir walt mu göreceğiz yoksa bir hayalet mi? Yoksa walt'u oynayan malcolm çok mu büyüdü?
DL: Micheal kesinlikle geri dönüyor. Malcolm'un diziyi çekme hızımızdan daha hızlı büyüyeceğini biliyorduk. Buna hazırlıklıyız. Bize güvenin. Lütfen bize güvenin.
Walt'la ilgili yarattığınız bunca beklentinin ardından soruyorum Onları bir daha görecek miyiz?
DL: Evet göreceksiniz ama sabırlı olmanız lazım, kusura bakmayın.
Hawaii fırtınaları hangi sıklıkla senaryoya giriyor?
DL: Çekebileceğimizde daha sık! Hawaii'den bizi arayıp"ciddi misiniz siz, yine mi yağmur,yine mi fırtına? Siz bizi öldüreceksiniz"diyorlar. Ama yağmurlu sahneler her zaman dramatiktir değilmi?
Jacob'ın kimliğinin açıklanması izleyiciye yanıtlar mı sunuyor yoksa yeni sorular mı?
CC: Jacob'un ortaya çıkışının sorulara yanıt verdiğini düşünüyorsanız, azınlıktasınız! Jacob'ın bir ismin ötesinde, bu noktada ortaya çıkması gerektiğini düşündük çünkü bundan sonra çok önemli olacak.
Üçüncü sezonun ilk yarısında dizinin hayranları yeterince yanıt vermediğiniz konusunda şikayetçiydi. Bu sizi endişelendirdi mi?
CC: Hayır, sezon sonunda doğru br denge kurduğumuzu düşünüyoruz. Dizinin her sezonunu bir kitap gibi görüyoruz. Bu kitapta verilmesi gereken yanıtların hepsi verildi.
Üçüncü sezonda birçok ana karakter öldü. Böyle bir kan gölünü sezononun başından mı planlamıştınız?
CC: O sezonun kahramanları 'diğerleri' idi. Sezon sonunda 'diğerleri'nin hikayelerini çözmemiz gerek diye düşündük. Büyük bir gürültü vaat ettik ve bu gürültünün iki taraf için de doğurduğu sonuçlar oldu.
Karakterlerinizin çoğu katıksız iyi yada kötü değiller. Locke ve Ben gibi karakterler dizideki esnekliğe izin veriyor?
CC: Bizim karakterlerimiz karmaşık bir yapıya sahip. Hem iyinin hem de kötünün aynı karakterde nasıl vücut bulduğunu ve ruhun karanlık tarafının üstesinden nasıl geldiğini keşfetmek bizim için ilginç bir deneyim.
Üç sezon süren 'flashback'lerden (geri dönüş) sonra, flash-forward'lerin başlaması kaçınılmaz mıydı? Flash-back fikirleriniz tükendi mi? artık hep flash -forward mı olacak,yoksa flash-back'ler de olacak mı?
DL: Kesinlikle kaçınılmazdı. Flashackler tamamen bitmiyor ama dizinin doğasını değiştirecek yeni bir şeye ihtiyacımız vardı. Flashback ve flashforward'ları karıştıracağız. Her hafta sadece kime değil, hangi zamanda odakalanacağımız konusu tam bir sürpriz olacak.
Hangi karakterin ölümü üçüncü sezonda sizin için kabul edilmesi en zor olandı?
DL: Charli'ye veda etmek inanılmaz zordu. Sezonun ana karakterlerden birinin ölümüyle sonlanması gerektiğini düşünüyorduk ve sezonun en başından itibaren bunu hazırlamaya başladık. Charlie'nin ölümünü yazmak bizim için çok sertti. Dom'un performansı ise bunu izlememizi bile zorlaştırdı. Onun ölümünün yankısı zaten dördüncü sezonun başlangıcında da yer alıyor.
Diziye serpiştirilmiş 'oz büyücüsü' referanslarından bahseder misiniz?
DL: 'Oz büyücüsü' ve tabiki 'Alice harikalar diyarında' lost'ta sık sık karşımıza çıkan temalar. İkisinin de konusu birden kendilerini fantastik bir dünyada bulan ve evlerine dönmeye çalışan gerçek insanlar üzerine. Bu referansları, (henry gale, beyaz tavşanlar, sıcak hav balonları) bizim hikayemize çok büyük etkisi olan klasiklere saygı duruşu olarak kullanıyoruz.
Adanın sırrını uzay zaman yolculuğuna dayandığını açıklaığınıza göre, Lost'ta çözülmemiş birçok olayın kabul edilebilir açıklamaları var gibi görünüyor. Niçin bu bilgiyi vermeye karar verdiniz?
CC: Abc/Disney diziyi bundan sonraki 48 bölüm içinde bitirmemize izin verdiğinde içinde ileri dönüşlerde olan yeni bir hikaye anlatım tarzına başlamamız gerekiyordu. Dizi bir mozaik gibi. Bugüne, geçmişe ve geleceğe ait parçalar var. Tüm parçalar yerine oturduğunda lost tamamlanmış olacak.
Kazazedeler kaç gündür adadalar? Eğer sezonlara göre gün hesabı yaparsak, hamile olan Sun üç sezon bitmeden ölmeyecek. Yani en azından adadaki hamile hastalığı yüzünden ölmeyecek.
DL: Üçüncü sezonun sonunda, kazazedeler yüz günden az bir zaman geçirmişti. Evet, Sun hakkındaki teoriniz doğru. Ama unutmayın,gelecek sezon belkide geleceğe atlıyor olabiliriz, her şey olabilir!
Charlie patlamada ölmediğine göre neden boğulacağına yüzeye doğru yüzerek kurtulmadı?
DL: İki nedeni var. Birincisi Desmond'ı kurtarmak için kapıyı kapamış olması. Mikhail'in patlattığı geçiş deliği charlie'nin geçemeyeceği kadar küçüktü. İkincisi ise, ne olursa olsun zaten öleceğini biliyordu, neden uğraşayım demiş olabilir o yüzden.
Zamanında yolculuk teorilerini mantığa uydurmak için bilim insanları ile çalışıyor musunuz?Yazarların dışında lost senaryolarının yazımında kim çalışıyor?
DL: Ne yazık ki bilim insanları bilimle çok meşgul olduğundan bizim sorunlarımızla uğraşmıyorlar. Dizide kullandığımız bilgilerin çoğu üzerine uzun araştırmalar yapılıyor. (öksürür gibi yapıp 'wikipedia' diyor...) zaman yolculuğuyla ilgili ise üçüncü sezonun dvd'sindeki 'orchid dharma orientation video'yu izlemenizi öeneririm.
Üçüncü sezonda kate ve jack birbirinden uzaklaştı. Ama son bölüm ilişkilerinin herzmankinden daha sağlam olduğunu gösterdi. Bunu bilerek mi yaptınız? Neden izleyenlerin, birlikte bir şansları olmadığını düşünmesine yol açtınız?
CC: Jack/kate/sawyer üçgeni uzun süre devam edecek bir şey! Hem kim demiş birlikte olma şansları yok diye!
Çok özel efekt kullanıyor musunuz?
CC: Dizinin tümünü hawaii'deki oahu adasında çekiyoruz. Honolulu'yu Irak, Paris, New york falan gibi göstermek için çok özel efekt gerekiyor.
Lost'taki son sahnenin ne olucağını biliyor musunuz?
CC: Evet biliyoruz,inanın ki siyah bir ekran değil.

7 yorum:

Burak Doğan dedi ki...

Yahu yahu yahu!!! Nerden çıktı bu! Ne uzayı ne genişlemesi ne zaman farkı neler oluyor?? Ne zaman atladım ben buraları???

Burcu SezeR dedi ki...

Muhteşemmmmm :))))

Burak Doğan dedi ki...

Yalan söylemek yok, ilk burada gördüm, gittim habertürk te de gördüm..

Bende yazabilir miyiiiimmm=)))

Burcu SezeR dedi ki...

Tabii ki... Yaz gitsin :)

Burak Doğan dedi ki...

Ellerine sağlık.. Şu saatte heyecanlandım.. 4 saat sonrada evde 2. bölümü izleyeceğim zaten, spoiler okumamak için kendimi zor tutuyorum:)

Anonymous dedi ki...

evet.belli ediyorlar sanırım.
"Hem kim demiş birlikte olma şansları yok diye!"
Sawyer'ın Kate ile olmasını isteyenler bitti.
zaten sonu başı gibi olabilir yani sawyer yok sanırım.kate tek kalamaz iki seçeneği var şimdi ya jack ya da sawyer bi şık silinince diğerine gider tek yapamaz o zaten belli hem jack ve o tek kalsın hemen jacke koşar o öle tiplerden şimdi kimi sevdiğini göremiyoruz ama dikkatli izlerseniz görürsünüz.

Burcu SezeR dedi ki...

Ehehe sen onu bunu bırak da John Locke ölmüş sonunda yahu =)