2 Ekim 2008 Perşembe

Gökkuşağı


Yaşadığım sene kadar her daim gittiğim köyümde hiç bu kadar huzurlu olduğumu hatırlamıyorum ben... Evimize ayak basar basmaz bizi dakikalarca gökyüzünü neşelendiren bir gökkuşağı karşıladı. İkamet ettiğimiz mekan dümdüz bir ova olduğu içün başlangıcı bitişi belliydi renk cümbüşünün. Oturup izledim dakikalarca... Ne büyük bir olay aslında gökkuşağı. Mutlu hissediyor kendisini insan. Güneş bulutların arasından görünürken inatla, yağmaya devam eden "ben de buradayım" diye inleyen yağmur damlaları. Aslında büyük kargaşa. Ve durumun hakemi gökkuşağı... Bir filmde duymuştum; "Her yağmur damlasını bir melek taşır" diye... Doğruluğu muamma olsa da güzel bir tez... Bu sebeple yağmuru da seviyorum güneşi de karı da her haltı seviyorum...



Bugüne dönersek eğer; benim için hüzünlü bir akşam... Bambaşka bir pencerenin manzarasına uyanacağım bir sonraki gün... Ne düşünmem gerektiğini kestiremiyorum. Hep bu odada yaşayacağımı ve burada öleceğimi düşünürdüm buhranlı zamanlarımda. Öyle bir bağımlılıktı ki; yer döşemelerimi dahi değiştirtmez takıntılı insanlar gibi duygusal bir bağ kurardım pencerele, kapıla, gömme dolabla... Tek dileğim herşeyin yeni evimde gökkuşağı kadar renkli ve huzurlu olması... Başka da; sağlığınız işte arkadaşlar :)

3 yorum:

Gurcay dedi ki...

Dear Burcu,
Yeni evinizde güle oynaya oturun...

Gökkuşağının altındaki hazineyi buldun mu bu arada..?

ellyf dedi ki...

Gökkuşağının altından geçip hayatında yeni bir sayfa açsaydın ya hayatım... :) Belki diğer cephede işler daha kolay yürüyordur :)

Craft Woman dedi ki...

Süper ya hepimizin içi huzur dolsun amin canım