12 Nisan 2008 Cumartesi

Yaşlandım ben.

Dakikalardır bu kelimeleri yazıcam diye ahenkli aptal saptal cümleler üretiyorum. Dedim ki ne gereği var ki; açık açık yazmak varken. 26 yıldır kafamdaki güvensizliğin çeşitliliğiyle, yaşlıyım ben..

Bir arkadaşım çıkıp da bana bunu kendisi için söyleseydi; kırk takla atardım onu avutmak için. Bir boka yaramayacağını yaşlandığımı kabul ettiğimde anlardım tabi ama..

Çevemdekilerin çoğu benden küçülmeye başladıkça labirent genişliyor. Ben daralıyorum... En sonunda kaçıyorum evime... Siniyorum odama... Düşünüyorum... Fazla düşünüyorum... Sonra bana asi diyorsunuz... Duyuyorum bunu...

Gülüyorsunuz bana... Kafama taktığım şey ne kadar da ahmakça değil mi size göre? Halbuki bu böyle değil... Hiç öyle değil...

Yaşlandığınızda anlayacaksınız eminim.

Hiç yorum yok: