27 Aralık 2007 Perşembe

Kusmuk tadındaki gülümseme

Bazen insan hiç görmek istemediği bişiler görür. Hiç aklına gelmeyen şeyleri belki de. Sonra onun karşısında uzun uzun sigara içer. Sorgular. Kafasında dünyaları bile aşan. Cehennem kapısına kadar dayanan düşüncelere dalar. Alevlerin arasına atlamak ya da atlamamak, Tereddütte kalır. O sandığımıza emanet ettiğimiz kızgın demir çıkıverir birden Ciğerime saplanır. Daha da baskı yapar. Acıdan bayılırsın. Sorgulamaya devam edersin. Fıldır fıldır döner herşey çevrende.

"Ben şimdi nerdeyim?" dersin. O gözlerle karşılaşırsın. Büzülmüş dudaklarla. Hemcinslerini sorgularsın bu kez. Sahiplenilmeyi. Ne kadar uzakta olsa. Midem bulanır. Acıyla karışık. Kusmuk tadı gelir ağzına. Biraz da kan. Tırnağınla masanın kenarını oymaya başlarsın. Kırılır. Tırnak..8. sigara içini doldurur. İç çekmeye başlarsın. Sonraki kelime "anne" olur...

"kırılmış bilek gibi bakar gözlerim, kalbi camdan, yaraları camdan, kabuğu buzdan sevgilim"
"biliyosun! sokak soğuk, sesim buruk, mektubumun ağzı bozuk..olsun eve dönelim"

Neyi hakettim? Neyi haketmedim? Düşünür dururum. En iyi yaptığım şey. Ve en gereksizi. Sonra 1.5 aydır gürül gürül ağlamadığımı fark ederim. Fareli köyün kavalcısı boktan bi türkü tutturur. Kibritçi kız son kibritini yakar. O güzel ayaklarını karların içine gömer. Sımsıcak kum misali...

"sokak soğuk, sokak soğuk, nolur eve dönelim"
"çok acıdım, çok acıktım sevgilim.."

Şeytanlar çevremde bana gülerken ben daha ne kadar sert kalabilirim?

"ipi çek, ipi çek, beni çek"
"çok acıktım,sevgilim"

ps: Tırnak içindeki cümleler Umay Umay-Kalbi Camdan şarkısına aittir.

Kendimi resetlemeye gidiyorum. Tetikte olun..

İşte bir yıl önce aynen bunları yazmışım...

Hiç yorum yok: