1 Haziran 2011 Çarşamba

Taş Uykusu




Aslı Tohumcu 'yu ilk kez okumak istedim. Taş Uykusu isimli kitabını aldım oturdum koltuğuma.. Bir hevesle başladım okumaya; bir otobüs, otobüs durakları, otobüs duraklarında ve yol üstünde bulunan reklam tabelaları, teker teker otobüse binen yolcular, onların akıllarından geçenler ve hayatlarına dair kendi ağızlarından anlatılanlar. Olmamış bu kitap. Hiçbir bağlayıcılığı, sürükleyiciliği yok.. Kişiler karman çorman ve bolük bölük yaşamları.. Mesela (X kişi) diye başladığı birer paragraflık o anda aklından geçen şeyleri belitmiş.. Fakat sadece X kişisi yok tüm alfabe orada ve ara ara bu kişiler tekrardan karşımıza çıkıp aynı şeyleri dile getirip okuyucunun zaman kaybı bir kitap sanki duygularını katmerliyor. Mesela otobüse ben biniyorum;

"(Burcu) Kitabı okuyorum ama neden hep aynı şeyleri söylüyor... Bu ne iğrenç bir por.no üslubu yaa.. Yazarda böyle bir fantazi falan mı var acaba? Yooook canıııım sadece denk gelmiştir herhalde... En iyisi diğer kitabıma geçeyim daha fazla bu işkenceye katlanamayacağım.. "

Kitabın tarzı ve konusu dışlında diyebilirim ki;
Kırmızı Kedi Yayınları'nı göz hapsinde tutuyorum... Çok hoşuma gitmeye başladı kapak basımları... Hele İnci Aral'ın kitabından sonra takipteyim.

Hiç yorum yok: